Cuma, Şubat 9

Değişmezsek Tükeneceğiz - Metin Solmaz


Türkiye’nin en büyük şansı da şanssızlığı da bu tırnak içinde güvenli hali. Daha doğrusu “aman bir tatsızlık çıkmasın da gece rahat uyuyalım” hali. Sessizliği sağlamayı uzlaşma sanan çirkin hali. Düşünsenize, insanlar arasındaki her türlü sorun karşısında anneler, babalar, arkadaşlar, patronlar, işçiler, sendikacılar, karakol polisleri, mahkemeler hepsinin işi gücü “öpüşün barışın” demektir.
Bir arkadaşım anlattı, Fransız bir arkadaşı ailesiyle Türkiye’ye yerleşecekmiş, ev bakıyorlarmış. Güvenlik sebebiyle. Arkadaşım şaşkınlık içerisinde sormuş: “Deli misiniz? İnsanlar buradan oraya gidiyor. Aynı sebeple.”
İkna edememiş.

kendine ait bir oda...


Salı, Ocak 23

Türkiye'nin Kendi Kaderini Tayin Hakkı-Süreyya Tamer Kozaklı



Bugün Türkiye toplumunun bir kriz içinde debelendiği tespiti hemen herkesin üzerinde uzlaşabileceği bir nitelik arzediyor. Ne var ki, söz konusu ‘krizin’ neyin krizi olduğu sorusuna verilecek cevaplar muhtelif. Kimilerine göre bu kriz toplumun bizatihi kendisiyle ilgili olmayıp, siyasal sistemimizle ilgilidir. Bir başka görüşe göre, kriz esasen iktisadidir, geri kalanlar bunun görüngüleridir. Kuşkusuz birçok yorumcuya göre de kriz çok boyutludur. Soldan krizi açıklamaya yönelik yaklaşımların ise birleştiği esas nokta, globalleşme sürecinde ülkenin izlediği ekonomi-politik stratejinin krize neden olduğudur. Bana göre, burada çok çok kabaca tasnif etmeye çalıştığım yaklaşımların tümü ciddi geçerlilik değeri taşımakla birlikte, içinden geçmekte olduğumuz kriz, öncelikle bir kimlik krizidir.